Asayiş03.06.2022, 23:06. A - A. Atatürk’ün Kabe’nin üzerine montajlandığı fotoğrafı sosyal medya hesabından paylaşan şüpheli hakkında soruşturma başlatıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Mustafa Kemal Atatürk’ün, Kabe’nin üzerine oturuyormuşcasına montajlandığı fotoğrafı sosyal medya hesabından AtatürkünAhlak ile İlgili Sözleri Kaynak:Atatürk Sözleri Tehdide dayanan ahlak, bir erdemlilik olmadığından başka, güvenilmeye de layık değildir. Birtakım kuşbeyinli kimselere kendinizi beğendirmek hevesine düşmeyiniz; bunun hiçbir kıymeti ve önemi yoktur. Atatürkün Çanakkale Savaşı mesajları, sosyal medyada yoğun ilgi görüyor. 1. Dünya Savaşı başladığı günlerde Bulgaristan'da 'ateşemiliter' olarak görev yapan Mustafa Kemal Atatürk, talebi üzerine yurda dönerek 'yarbay' olarak katıldığı Çanakkale Savaşı'nda 'Anafartalar Grup Komutanlığı'na kadar yükseldi. Butoplulukta çoğunluğun fikri bu konuda birbirine yakın olsa da işi ortak bir noktada birleştirmemiz gerektiğini düşünüyorum; çünkü Atatürk hakkında ne düşüneceği, samimi bir Marxist için kafa yorulacak bir konu değildir. Biz Marxistler’in; üretim araçları kamunun elinde olduğu, sınıfsız, enternasyonel bir dünya Atatürkünölümü ile ilgili kompozisyon Misafir Atatürkün ölümüyle ilgili kompozisyon Kara Gözlü Numan Serteli Yarın 10 Kasım Atatürk'ümüzün ölüm yıldönümü Birkaç haftadır süren anma hazırlıklarının sonuna gelindi Törende şiir okuyacaklar, konuşma yapacaklar tespit edildi Türkçe dersinde Atatürk ve 10 Kasım şiirleri en baştan taranırken, bir yandan da Resimaltını Sabiha Gökçen yazmış: "Bu benim çok sevdiğim, bana göre de çok anlamlı olan bir fotoğraftır. Bizim filo Dersim'e hareket ettikten sonra Atatürk yanındakilerle birlikte zxbdfd4. Atatürk'ün çocuk sevgisi ile ilgili fotoğraf ve resimleri Atatürk'ün Çocuk Sevgisi Fotoğrafları Düzenleme Cumhurbaşkanı Atatürk küçük Ülkü ile Florya'da Düzenleme Cumhurbaşkanı Atatürk, küçük Ülkü ile Florya'da Kılıç Ali'nin evinde Düzenleme Çiçek Bayramı'nda Gültekin ile Düzenleme Bilecik Osmaneli İstasyonu'nda bir öğrencinin okuduğu şiiri dinlerken Düzenleme Cumhurbaşkanı Atatürk, küçük Ülkü ile bir geziden dönerken Düzenleme Yalova'da, okumak isteyen sığırtmaç Mustafa ile Düzenleme Cumhurbaşkanı Atatürk, Ege Vapuru'nda küçük Ülkü ile Düzenleme Atatürk ve Çocuk Fotoğrafları Düzenleme Cumhurbaşkanı Atatürk ve küçük Ülkü Florya'da Düzenleme Ankara Palas'taki çocuk balosunda, Ömer İnönü ile Düzenleme Küçük Ülkü'ye okumayı öğretirken Düzenleme Edremit yolunda, Ergama köyü çocukları ile birlikte Düzenleme Sakarya Motoru'nda küçük Ülkü ile Boğaz gezisinde Düzenleme Büyük Taarruz öncesi, yetim çocuklar yararına düzenlenen yarışlarda Düzenleme Cumhurbaşkanı Atatürk, küçük Ülkü ile Ege Vapuru'nda, Trabzon'a giderken Düzenleme Feneryolu İstasyonu'nda küçük Ülkü ile merdivenden inerken Düzenleme Cumhurbaşkanı Atatürk, Mersin'de izcilerle Düzenleme Bilecik Osmaneli İstasyonu'nda bir öğrencinin okuduğu şiiri dinlerken Düzenleme Cumhurbaşkanı Atatürk, İstanbul'da küçük Ülkü ile resim ve heykel sergisinde Düzenleme Öğrenci Mustafa ile İstanbul'da konuşurken Düzenleme Diyarbakır'da himayesine aldığı Abdurrahim Tuncak ile birlikte Düzenleme Atatürk ve Çocuk Düzenleme Dörtyol gezisinde bir çocuğu severken Düzenleme ALTTAKİ GÖRSEL GALERİLERİ DE GEZEBİLİRSİNİZ Atatürk'ün çocuk sevgisi ile ilgili fotoğraf ve resimleri 10 Eylül 201720 Nisan 2020 ağabeyim Mustafa, Atatürk Fotoğrafları, Atatürk Zübeyde Hanım, Atatürk'ün Çocukluğu, atatürkün anıları, Atatürk’ten Hiç Yayınlanmamış Anılar, Makbule Atadan, Makbule Hanım, Selanik, Şevki Paşa, Yurdakul Yurdakul, Zübeyde Hanım “Bir gün yoğurt yerken ağabeyimle aramızda kavga çıktı. Ağabeyim sinirlenip kafamı yoğurt tasının içine sokmuştu. Sonra da katıla katıla gülmüştük.” Makbule Atadan Babam öldükten sonra dayımın köyüne yerleştik. Dayımın büyük tarlaları vardı. Orada çoluk çocuk hepimiz bir işe yardımcı oluyorduk. Ben ve ağabeyim Mustafa küçük olduğumuz için, bize de bakla tarlasına gelen kargaları kovalama görevi verilmişti. Sabahları annem bize yiyecek bazı şeyler hazırlar ve bizi tarlaya yolcu ederdi. Biz orada ağaç dallarından yapılmış bir gölgeliğin altında akşama kadar görevimizi sürdürürdük. Bir gün yoğurt yerken ağabeyimle aramızda kavga çıktı. Ağabeyim sinirlenip kafamı yoğurt tasının içine sokmuştu. Sonra da katıla katıla gülmüştük. Annem ağabeyim Mustafa’yı çok severdi. Belki ilk çocuğu olduğundan, belki de iki kızına karşılık bir oğlu olduğu için ağabeyime çok düşkündü. Ona bir şey olacak, ona bir şey söylenecek diye aklı çıkardı. Ağabeyim de annemi çok sever ve sayardı. Ağabeyim küçükken de çok temiz giyinmeyi isterdi. Her çocukla konuşmaz, çocukların haşin davranışlarına, saban taşı atma, çelme takma gibi oyunlarına hiç iltifat etmezdi. Böyle oyunlara çağrıldığında, onları gayet kibar bir şekilde geri çevirirdi. Sokakta iki eli cebinde ve başı dik yürürdü. Herkesin dikkatini çekmekle beraber, sıkılgan bir çocuktu. Kendisi, daha rüştiye mektebinde 15-16 yaşında iken, Selanik eşrafından Eranoszadeler’in oğluna ve komşumuz Şevki Paşa’nın kızına ders verirdi. Kaynak Atatürk’ten Hiç Yayınlanmamış Anılar, Prof. Dr. Yurdakul Yurdakul, Truva Yayınaları, 4. Basım Mart 2006, ISBN 975-6237-37-6. Sayfa 39 Error 522 Ray ID 738570f48843b903 • 2022-08-10 025357 UTC AmsterdamCloudflare Working Error What happened? The initial connection between Cloudflare's network and the origin web server timed out. As a result, the web page can not be displayed. What can I do? If you're a visitor of this website Please try again in a few minutes. If you're the owner of this website Contact your hosting provider letting them know your web server is not completing requests. An Error 522 means that the request was able to connect to your web server, but that the request didn't finish. The most likely cause is that something on your server is hogging resources. Additional troubleshooting information here. Cloudflare Ray ID 738570f48843b903 • Your IP • Performance & security by Cloudflare Fotoğrafların Mustafa Kemal Atatürk’ün Çocukluğuna Ait Olduğu İddiası Doğru Değil Sosyal medyada paylaşılan fotoğrafların Mustafa Kemal Atatürk’e ait olduğu iddiası doğruyu yansıtmamaktadır. Atatürk’ün çocukluğuna dair bilinen bir fotoğrafı bulunmamaktadır. Atatürk’ün çocukluğundan kalan bilinen bir fotoğrafı bulunmamaktadır. Sanal dünyada Atatürk’ün çocukluğa ait olduğu iddiasıyla paylaşılan fotoğrafların aslında Atatürk’le alakası yoktur. Kaynaksız şekilde sunulan geçmiş tarihli her sarışın erkek çocuk fotoğrafı Atatürk’e ait değildir! Örnekleriyle açıklayalım… Mustafa Kemal Atatürk’e izafe edilen çocuk / genç fotoğrafları “Atatürkün çocukluk resmi – Kaynak istiklal savaşı gazisi Mehmet Zeytinli” notuyla Atatürk’ün çocukluk resmi olduğu iddiasıyla paylaşılan resim Atatürk’e değil, Mısır Kralı Faruk’un kız kardeşi Prenses Faikaya aittir. Resimde Kral Faruk ve Prenses Faika’ya ilaveten anneleri Kraliçe Nazlı, kız kardeşleri Prenses Faiza ve Fawzia yer almaktadır. Her ne kadar kaynak olarak Mehmet Zeytinli isimli kimliği belirsiz bir kişi ve el yazısının bulunduğu resim gösterilse de, fotoğrafın montajla oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Atatürk’ün çocukluk fotoğrafı olduğu iddiasıyla paylaşılan görsel aslında Mısır Kralı kız çocuğuna aittir “Atatürkün çocukluk resmi – Kaynak istiklal savaşı gazisi Mehmet Zeytinli” notunu taşıyan Atatürk’ün çocukluğuna ait olduğu iddia edilen montaj fotoğraf “Evet bayanlar Baylar, bu Aslan, parçası Sizce, kim” sorusuyla Mustafa Kemal Atatürk’e ait olduğu iddiasıyla paylaşılan fotoğraftaki çocuk aslında Lev Troçkidir. Emre Alkin’in Lev Troçki’ye ait fotoğrafı Atatürk’ün küçüklüğüne ait sanarak paylaştığı tweeti Atatürk’ün çocukluk fotoğrafı olduğu iddiasıyla paylaşılan Lev Troçki’ye ait fotoğraf “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çocukluk resmi” olduğu iddiasıyla paylaşılan çocukluk fotoğrafı aslında şair ve fikir insanı Necip Fazıl Kısakürek’e aittir. Necip Fazıl Kısakürek’e ait olduğu hâlde Atatürk’e ait sanılan çocukluk fotoğrafının yer aldığı sosyal medya paylaşımı Necip Fazıl Kısakürek’e ait olduğu hâlde Atatürk’e ait sanılan çocukluk fotoğrafı “Atatürk ün çocukluk fotoğrafı -ilk kez görüyorsunuz – Aynı dik duruş aynı asalet” notuyla Atatürk’e ait olduğu iddiasıyla paylaşılan fotoğraftaki genç Atatürk’ü andırmamaktadır bile. Fotoğraftaki kişinin aslında Türk besteci orkestra şefi ve müzikolog Ahmed Adnan Saygun olduğu iddia edilse de orijinal fotonun kime ait olduğu tespit edilememiştir. “Atatürk ün çocukluk fotoğrafı -ilk kez görüyorsunuz – Aynı dik duruş aynı asalet” notuyla Atatürk’e ait olduğu iddiasıyla paylaşılan fotoğraf Atatürk’e ait olduğu iddiasıyla paylaşılan fotoğraf “Ulu Önder M. Kemal Atatürk’ümüzün nadir bulunan çocukluk fotoğraf. Çocuk yüzünde bile, duruşuna bakar mısınız? Yine vakur, yine asil, yine kararlı bir duruş sergiliyormuş…” notuyla Atatürk’e ait olduğu iddiasıyla paylaşılan fotoğraftaki kişi Zübeyde Hanım hastalandığında da yanında olan Abdurrahim Tuncaktır. 1922 yılında çekilmiş olan fotoğraftaki diğer kişiler de hasta bakıcılardır. Atatürk’ün Nadir Bulunan Çocukluk Resmi Olduğu İddiasıyla Paylaşılan Fotoğraf Zübeyde Hanım, Abdurrahim Tuncak ve hasta bakıcıların yer aldığı fotoğraf Daha önce Malumatfuruş’ta “Atatürk Annesi Zübeyde Hanım’ın Elini Öperken” iddiasıyla paylaşılan, 1922 yılında çekilen bu fotoğrafta Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın 1857-1923 elini öpen kişinin Atatürk olmadığını aktarmıştık. “Atatürk Annesi Zübeyde Hanım’ın Elini Öperken” iddiasıyla paylaşılan fotoğraf İLAVE Haber sitelerinde Mustafa Kemal Atatürk’ün 5 yaşından fotoğrafı olduğu iddiasıyla paylaşılan görselin kaynağı Atatürk’ün bir ANKA / Heron projesi olduğu iddiasıyla paylaştığı montaj görüntü ve uydurma bilgilerle hatırladığımız Oktan Keleş’in iddiası. Oktan Keleş’in tv100’de yayınlanan Ertan Özyiğit’in sunduğu Kayıt Dışı adlı programda aktardığı fotoğrafın Atatürk’ün küçüklüğüne ait olduğu iddiasına dair şüphelerimizi aktaralım 1885 yılından olduğu ileri sürülen fotoğrafta Atatürk’e Kemal ismini veren “Mustafa Sabri Efendi Hocası” olarak nitelenen kişinin de yer aldığı iddia edilmektedir. Atatürk’e Kemal adını 1893 yılında girdiği askerî rüştiyedeki matematik öğretmeni Yüzbaşı Mustafa Sabri Bey’in, matematikteki başarısı ve zekasından etkilenerek Namık Kemal’den esinlenerek “Bundan sonra senin adın Mustafa Kemal olsun” sözleriyle verdiği belirtilmektedir. 1893 yılında askerî rüştiyede kendisine Kemal ismini veren Mustafa adlı öğretmeniyle Atatürk’ün 5 yaşındayken 1885 yılında aynı karede yer aldığına dair bir delil bulunmuyor. 1885 yılında bebeğe kalpak taktırılarak fotoğraf çektirilmesi, fotoğraftaki yetişkin erkeklerin kalpak takıyor olması şüphe uyandırıyor 1909 yılında yayınlanarak yürürlüğe giren “Elbise-i Askeriye Nizamnamesi”nde subay ve erlerin kıyafetlerinde değişiklik yapılarak haki renkte olmak üzere bütün sınıflar için resmi başlık olarak “kalpak” kabul edilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı sürecinde sivil kıyafet tercih ettiğinde genellikle kalpak kullanmıştır. Kuvayı Milliye taraftarlarının da kendisini takip etmeleriyle kalpak, “Ulusal Mücadele”den yana olanların simgesi olmuştur Necdet Aysal 2011. “Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Giyim ve Kuşamda Çağdaşlaşma Hareketleri”. ÇTTAD, X/22. 2011/Bahar. Bu dönem sonrasında kalpağın Anadolu’da yaygınlaştığı anlaşılıyor. Fotoğraftaki giyimin 1880’li yıllarda Selanik’ten ziyade 1920’lerden sonraki dönemde Anadolu’yu yansıttığı söylenebilir. 1880’li yıllarda Selanik’te şayak kalpağı giyilmediği biliniyor. Fotoğraf hakkında yorum yapan tarihçi ve uzmanların, Atatürk’ün küçüklüğüne ait olmadığı konusunda müttefikan aynı görüşte olduğu anlaşılıyor. Oktan Keleş, fotoğrafın Atatürk’e ait olmadığına dair belge talebinde bulunsa da, iddianın sahibi olarak delil sunma yükümlülüğü kendi üzerindedir. Siyah beyaz rastgele bir fotoğrafı Atatürk’e atfedip, bunun Atatürk’e ait olmadığına dair delili itiraz edenlere yükleyemez. Müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Fotoğrafın Atatürk’le bağını ispatlaması gereken kendisidir. Oktan Keleş, Atatürk’ün Trablusgarp’ta gözünden rahatsızlandığı iddiasının resmî tarih uydurması olduğunu ileri sürse de, çarpışma esnasında sol gözünden rahatsızlandığını bizzat Atatürk dile getirmişti. Atatürk, arkadaşı Kerim Bey’e yazdığı 9 Mayıs 1938 22 Mayıs 1912 tarihli mektupta “16/17 Ocak 1912 Baskını’yla başlayan 17 Ocak Muharebesi gecesi ve günü zaten hastalıklı görünen sol gözüm kanlandı ve görmez oldu. Istırabın derecesi vazife yapmama mani oldu. Hilâliahmer Kızılay Hastanesi’ne yattım. Bir ay tedaviden sonra tam olarak göremediğim halde hastaneden çıktım.” ifadelerini kullanmıştı. Keleş’in yazısındaki kurgusunun aksine, Atatürk’ün rahatsız olan ve şehlalık bulunan gözü -fotoğraftaki gibi- sağ gözü değil sol gözüydü. Yukarıdaki yanlış aktarım örneklerinden de görülebileceği üzere herhangi bir güvenilir kaynak atfı olmaksızın, geçmiş dönemden sarışın çocuk fotoğrafları, sorgulanmaksızın Atatürk’e ait kabul edilmemeli. Bu nedenle, fotoğrafın hangi arşivden ya da sahipten temin edildiği aktarılmalı. Paylaşılan görselde etiketle kapatılan bölüm dikkat çekiyor. Fotoğrafın kapatılan bu bölümünde 1885 yılında Selanik’te kullanımda olmayan Latin alfabesi içerikli bir yazının bulunması olası. Bu nedenle görselin orijinalinin herhangi bir bölümünün kapatılmadan yüksek çözünürlükle kaydedildiği versiyonunun, fotoğrafın hangi kaynaktan temin edildiği detayıyla birlikte paylaşılması önem arz ediyor. İlgili Yazılar Zübeyde hanım, genç yaşta babasını kaybeden Atatürk ve kardeşi Makbule’yi alarak kardeşi Hüseyin Ağa’nın yanına gitmiştir. Ancak oğlunun eğitim hayatı yarım kalmasın diye tekrar Selanik’e dönmüştür. 1894’de Selanik Mülkiye Rüştiyesi’ne giden Atatürk, matematik öğretmeni Kaynak Hafız’ın sert disiplini karşısında okuldan uzaklaşmış, Askeri Rüştiye’ye gitmiştir. Selanik Askeri Rüştiyesi disiplinli ve düzeyli eğitimiyle Atatürk’ün yetişmesinde önemli bir rol oynamıştır. Matematik öğretmeni Yüzbaşı Üsküplü Mustafa Efendi tarafından kendisine “Kemal” adını vermiştir. Bundan sonra Mustafa Kemal diye anılmıştır. Rüştiyeyi bitiren Atatürk, 1896’da Manastır Askeri İdadisi’ne geçer. Manastır, Makedonya’da kalabalık asker grubunun bulunduğu, çeşitli Balkan uluslarının milliyetçi hareketlerinin etkili olduğu bir ordu ve vilayet merkezi idi. Manastır Askeri İdadisi’nde İttihat ve Terakki Partisi’nin ünlü hatibi Ömer Naci, Mustafa Kemal’in sınıf arkadaşı olup, O’nun fikrî gelişiminde önemli bir etkisi olmuştur. Şiir, edebiyat ve hitabete ilgisi başlamıştır. Fakat, Türkçe öğretmeni ona, kendisini askerlikten uzaklaştıracağı korkusuyla şiirle ilgilenmeyi yasaklamıştır. Mustafa, ilk önce mahalle mektebinde öğrenim hayatına başlamış, sonra da babasının isteğiyle Şemsi Efendi Mektebi’ne geçmiştir. 1888 yılında babasını kaybetmiş, bir süreliğine dayısının yanında kalarak eğitimine ara vermek zorunda kalmıştır. Makbule Atadan’ın anılarından anlaşıldığı üzere; Mustafa, kardeşleri Makbule ve Naciye ile ceviz oyunu, saklambaç ve daha bir çok değişik oyunlar oynarmış. Çok hareketli olan Mustafa, kız kardeşleri ile şakalaşır, bir çok muziplikler yaparmış. Aslında mizaç olarak sert bir yapıya sahip olan Mustafa, kız kardeşi Makbule’nin itaatkâr olmasından dolayı ona pek kızmazmış. Çocukluk yıllarından beri ata ve silaha karşı büyük heves duyan Mustafa’nın, tahta parçalarından tabanca ve tambura yaptığını anlatan Makbule Atadan, kardeşinin her türlü oyuncağa düşkün olduğunu ve kendisine “Makbuş” diye hitap ettiğini söylüyor. Ağabeyi Mustafa’nın çocukken fareden korktuğunu anlatan Makbule Atadan, Zübeyde Hanım’ın Mustafa’ya; “Sen asker olacaksın! Asker korkar mı hiç?” dediğinden bahsediyor. » “M. Kemal Atatürk“ sayfasına dön! Yorum Yap! Yazı Ayrıntıları... Yazdır! Bu Yazıyı Paylaşın!

atatürkün çocukluğu ile ilgili fotoğraflar